NEVRUZ BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN


  • 2025-03-20

 

Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN

Kırgızistan-Türkiye manas Üniversitesi Rektörü

 

21 Mart, baharın gelişini, tabiatın uyanışını ve birlik ve beraberliğin coşkusunu simgeleyen Nevruz Bayramı’dır.

Nevruz, sadece mevsimlerin dönüşümünü değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizi, tarihsel köklerimizi ve ortak değerlerimizi yansıtan kadim bir Türk bayramıdır. Asırlarca tabiatla iç içe ve uyum içerisinde yaşayan ecdadımız 21 Mart’ı yılbaşı olarak kabul etmiş ve bu tarih etrafında bir kültür iklimi meydana getirmiştir. Binlerce yıllık geçmişiyle Nevruz, Türk dünyasının hemen her coğrafyasında çeşitli ritüellerle kutlanan millî bir bayramdır. Bu bayram, bizlere atalarımızdan miras kalan köklü geleneklerimizi hatırlatırken, Türk milletinin sarsılmaz birlik ruhunu da gözler önüne sermektedir.

Nevruz, yeni yılın, yeniden doğuşun ve umudun simgesidir. Altaylardan Balkanlara, Kafkaslardan Anadolu'ya geniş bir coğrafyada kutlanan bu bayram, Türk toplumları arasındaki bağları güçlendiren ortak bir kültürel mirasın ifadesidir.

Tarih boyunca Nevruz, sadece bahar bayramı olarak kutlanmakla kalmamış aynı zamanda da millî birlik ve beraberlik duygusunun pekiştiği en önemli günlerden biri olmuştur. Bugün de Nevruz, Türk dünyasının hemen her köşesinde aynı ruh ve heyecanla kutlanmaya ve ortak duyguları yansıtmaya devam etmektedir.  

Nevruz Bayramı, kültürümüzde baharın gelişiyle birlikte yenilenmeyi ve umudu temsil eder. Kışın zorluklarının geride bırakıldığı, doğanın ve insanların yeniden hayat bulduğu bu özel gün, bolluğun ve bereketin habercisidir. İnsanlar, geçmişin küskünlüklerini bir kenara bırakır, dostluk içinde yeni bir başlangıca adım atarlar.

Nevruz, Türk kültüründe kutlu bir gün olarak kabul edilir ve demir dövme, ateş üzerinden atlama, geleneksel oyunlar ve şölenlerle büyük bir coşkuyla kutlanır. Tüm Türk dünyasında, bu gelenekler büyük bir heyecanla yaşatılmakta, halk oyunları, at yarışları ve özel törenlerle Nevruz’un ruhu yansıtılmaktadır.  

Nevruz, Türk milletinin tarihî hafızasında silinmez izler taşır. Destanlarımızda, efsanelerimizde Nevruz Bayramı, hürriyetin ve bağımsızlığın sembolü olarak anlatılmış, Türk milletinin her türlü engeli aşarak demir dağları erittiği o kutlu günün yani Ergenekon’dan çıkışın miladı olarak düşünülmüştür. Ergenekon Destanı, Türk milletinin zor zamanlarda gösterdiği direnç ve mücadele azmini temsil eder. Bugün de Nevruz, bir bahar bayramı olmanın ötesinde, milletimizin dayanışma ruhunu ve istikbale olan inancını yansıtmaktadır.  

Sözlü ve yazılı edebiyata da geniş biçimde yansıyan Nevruz, milli bilinç faktörü olarak da büyük önem taşır. Nevruzun Sovyet rejimi yıllarında resmi olarak yasaklanmasının amacı, Türk milli kültürünün unutturulması içindir. Türk’e kendi kültür kimliğini, hüviyetini kazandıran milli değerlerden biri olarak Nevruz unutulmaması, yaşatılması gereken bir bayramımızdır. Atatürk’ün milli kültürün benimsenip korunması ile ilgili şu ifadeleri önemlidir: “Bilelim ki kendi benliğine sahip olamayan milletler başka milletlerin şikarıdır (avıdır). Gençlerimize, çocuklarımıza görecekleri eğitimin hududu ne olursa olsun her şeyden evvel kendi geleneklerine, milli ananelerine ve Türk’ün bağımsızlığına düşman olan unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.”

Bu anlamlı günde, Nevruz’un barış, kardeşlik ve birlik duygularını daha da pekiştirmesini diliyor, bu güzel geleneği gelecek nesillere aktarmanın sorumluluğunu taşıdığımızı hatırlatmak istiyorum. Kültürel mirasımıza sahip çıkarak, birlik ve beraberlik içinde daha güçlü bir gelecek inşa edebiliriz. Uluğ Türkistan’ın kalbinde, kadim Türk kültürünün yaşatıldığı bu topraklarda, Nevruz’un bizleri birbirimize daha da yakınlaştırmasını ve Türk milletinin birlik ruhunu güçlendirmesini temenni ediyorum.

Bizlere düşen görev, bu kültürel mirası koruyarak gelecek nesillere aktarmak ve Türk milletinin birlik ve beraberlik şuurunu daima canlı tutmaktır. Türklüğün kadim tarihindeki bu güçlü mirası unutmamak ve onu yaşatmak hepimizin sorumluluğudur.

Sözlerime son verirken, tüm Türk dünyasının Nevruz Bayramını kutluyor, bugünün hepimize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Bu bağlamda, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi gibi kültürel bağlarımızı ve ortak tarih bilincimizi pekiştiren kurumlar, Nevruz’un taşıdığı anlamı gelecek nesillere aktarmada önemli bir rol üstlenmektedir.

    Sosyal medyada paylaşın