8. TÜRK FİLMLERİ HAFTASI


  • 2024-10-29

(Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Alpaslan Ceylan’ın 8. Türk Filmleri Haftası münasebetiyle yaptığı konuşma metni)

Aslında her insan bir romandır ve biraz kahramandır.

Gün gelir anlar ki harcadığı tek şey hayalleri değil, zamandır.”

Cengiz AYTMATOV

 

8. Türk Filmleri Haftası etkinliğimize hoş geldiniz! Bu haftanın hepimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum!

Bilindiği üzere 7. sanat dalı olarak ortaya çıkan sinema, bir endüstri kolu olmasının yanı sıra günümüzde popüler kültürün etkisinin en çok hissedildiği alanlardan da biridir. Çok kısa bir sürede geniş kitlelere ulaşarak milyonlarca insanı içine çeken büyülü bir dünyaya dönüşmüş ve değişmekte olan dünyada yerini almıştır. Sinemayı sadece bir sanat dalı olarak nitelendirmek doğru değildir. Sinema bireyin hem kendi kültürünü hem de farklı kültürleri tanımasında önemli bir rol oynar. Bu sayede bireylerin kendini geliştirmesi, hayatı anlamlandırması, çevresiyle saygıya ve sevgiye dayalı ilişkiler kurması açısından çok güçlü bir araçtır.

Sinema, tüm olumlu özelliklerine rağmen, aynı zamanda kültürlerarası etkileşimlere en açık olan, popüler kültürü kitlelere çok hızlı ve kalıcı şekilde taşıma gücüne de sahip, manipülatif bir araçtır. Günümüzde küreselleşmenin ve kültürel yayılmacılığın ulusal kültürler üzerindeki yıpratıcı ve yıkıcı etkilerini net olarak gözlemlemek mümkündür. Ekonomi alanında yaşanan küreselleşme, her alanda etkisini göstermekte ve egemen olduğu ülkelerde kalıcı sorunlara yol açmaktadır. Bu tehlikenin her açıdan bertaraf edilmesi gerekmektedir.

Bir milletin, var oluş kavgası içindeyken millî kimlik algısına sahip olması şarttır. Milli bilinç olmadan evrensele ulaşılamaz. Kültür istilası millî kültüre ve millî sinemaya karşı böylesine ölümcül bir tehdit oluştururken istikrarlı bir millî politika yürütmek büyük önem arz etmektedir. Bu konuda toplumdaki milliyetçilik bilincinin, sanatçı duyarlılığının ve kurumsal mücadelelerin rolü de yadsınamaz derecede büyüktür.

Türk kültür ve medeniyetinin temelinde insan ve insanî değerler vardır. Türk milleti, insanlığa pek çok şey katmış bir millettir. Bu katkılar arasında sinema sanatına olan hizmetleri de yer almaktadır. Türk sinemasının kararlılıkla ve hızla gelişmesi sinema sektörüne yeni bir soluk getirmiştir. Türk filmleri ve dizileri nefret, kin ve düşmanlık değil; sevgi, kardeşlik ve muhabbet mesajı vermektedir. Bu bizim kültürümüz, bizim duygumuzdur. Ahmet Yesevi’nin, Yunus Emre’nin, Cengiz Aytmatov’un, Mahtumkulu’nun eserlerinde anlattıkları da tam olarak bu değerlerdir. Manas Destanı başta olmak üzere bütün destanlarımızda anlatılanların temelinde adalet, cesaret, kardeşlik, birlik, hak ve hukuk vardır. Türk milletinin özü ve özeti tam olarak budur.

Son yıllarda yurt dışında yapılan Türk Filmleri Haftası etkinlikleri oldukça önemlidir. Bu etkinlikler kültürümüzü, hayata bakışımızı, sanatımızı, yani bizi o ülkenin insanlarına tanıtmaktadır. Diğer taraftan farklı kültürlerle tanışmamız, dostluklar kurmamız ve iş birlikleri üzerine fikir alışverişinde bulunmamız için karşılıklı olarak fırsatlar sunmaktadır. “İnsanlığın ortak dili olan “sanat” vasıtasıyla dünyamızı nasıl daha güzel ve daha yaşanabilir bir yer hâline getirebiliriz?” düşüncesinin doğmasını ve yayılmasını sağlamaktadır.

Aynı tarihe, aynı kültüre, aynı örf ve adetlere sahip Türk Cumhuriyetlerinde film haftalarının düzenlenmesinin anlamı ve önemi daha da büyüktür. Bu tür etkinlikler aynı kökten, dolayısıyla aynı kültür havzasından geldiğimizi bizlere hatırlatmaktadır. Ayrıca Türk dünyasında iş birliklerinin geliştirilebilmesine de katkı sağlamaktadır. Kısacası tüm bu yönleriyle film haftaları, kardeş milletlerin birbirini tanımasına ve birbiriyle kucaklaşmasına vesile olan çok özel etkinliklerdir. Bu tür etkinlikler mutlaka desteklenmeli ve artarak devam etmelidir.

Kırgızistan’ımızın başkenti Bişkek’te 27-31 Ekim 2024 tarihleri arasında düzenlenecek olan 8. Türk Filmleri Haftası oldukça büyük bir önem arz etmektedir. Hafta boyunca, “Rafadan Tayfa 4, Hayrimatör (Animasyon), Nefes Yer Eksi İki, Daha İyi Bir Yarın, Hayatla Barış gibi filmler halkımızla buluşacaktır. Bu filmler teknik özellikleri ve içerikleriyle Türk sinemasının güçlü yönlerini gösteren en güzel örneklerdendir.

8. Türk Filmleri Haftası boyunca düzenlenecek etkinliklerden en üst seviyede verim alınacağına olan inancım tamdır. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi olarak aynı kültürden ve aynı kökten geldiğimize ilişkin hepimizde farkındalık oluşturacak ve bizi hiç kopmayacak şekilde kaynaştıracak etkinlikler düzenlemeye devam edeceğiz.

Haftanın hayırlara vesile olmasını diliyor; katkıda bulunan, destekleyen, düzenleyen ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum!

 

Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN

                                   Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü

   

 

    Sosyal medyada paylaşın