Haberler

Türkler, tarihin ilk dönemlerinden itibaren dünyanın hemen her bölgesine dağılmış; büyük devletler kurmuş, medeniyetler inşa etmiş kadim bir millettir. Öyle ki, Moğolistan bozkırlarından Ötüken vadisine, Doğu Türkistan’dan Asya’ya, Kafkaslardan Anadolu’ya, Balkanlardan Avrupa içlerine, Afrika’nın kuzeyinden, Arap yarımadasına kadar birçok coğrafyada devletler kurup, bu devletleri adaletle yöneterek dünyaya nizam vermiş kutlu bir millettir. Türk Milleti, Türk adını ilk kez kullanan Göktürk Devleti’nden günümüze kadar dünya siyasetinde önemli rol oynamış büyük bir millettir.

Millî birlik ve beraberlik bilincini hiç kaybetmemiş olan Türk Milleti ve kurdukları devletler, 1990’lı yılların sonunda Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ve Türkistan coğrafyasındaki Türk Devletlerinin bağımsızlıklarını kazanmasının ardından, önce Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi, sonra Türk Keneşi ismiyle ve nihayetinde Türk Devletleri Teşkilatı adıyla yüzyıllardır arzulanan bir yapıya kavuşmuştur.

Ortak kültür, tarih, dil, din ve etnik köken vurgusundan hareketle Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye’nin öncü adımlarıyla kurulan bu teşkilat, Türk Devletleri arasındaki dayanışmayı güçlendirmiş, ortak kültürel ve tarihsel bağlara dayanan iş birliğini pekiştirmiştir. 16 Eylül 2010 tarihinde İstanbul’da düzenlenen zirvede teşkilatın kuruluşu ilan edilerek Türk Devletleri Teşkilatı uluslararası arenada çok yönlü bir iş birliği yapısı olarak varlığını ortaya koymuştur.

Halihazırda Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkiye’nin tam üye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Macaristan ve Türkmenistan’ın da gözlemci üye statüsünde aktif olarak katılım gösterdiği Türk Devletleri Teşkilatı, Türk Devletlerini bir çatı altında toplayan, politik, ekonomik ve kültürel alanlar başta olmak üzere birçok konuda Türk halkları arasında köprü görevi gören, bizleri birbirimize daha çok yakınlaştıran çok güçlü bir teşkilattır. Bu haliyle dünyada yeni bir stratejik güç merkezi olarak yükselişine emin adımlarla devam etmektedir.

Türk Devletleri Teşkilatı, üye devletler arasında kültürel ve ekonomik bağları güçlendirmeyi, halklarımızın refahını artırmayı, bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunmayı amaç edinmiştir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 6. Devlet Başkanları Zirvesi’nde “Bugün bizleri bir araya getiren sadece dilimiz, tarihimiz ve kültürümüz değil, güvenli ve müreffeh bir geleceği hep birlikte inşa etme arzu ve irademizdir. Refahımızı ilerletmek, kalkınma hamlelerimizi başarıya ulaştırmak ve yüzleştiğimiz sorunlarla etkin bir şekilde mücadele etmek için güç birliği yapmamız şarttır.” şeklinde ifade ettiği birliğin mahiyeti tam anlamıyla budur. Ekonomi, kültür, eğitim, ulaşım, gümrük ve diaspora başta olmak üzere teknik ve uzman personelin yönlendirmesiyle değişik alanlarda gerçekleştirilecek ortak projelerin hem Türk Devletlerine kalkınma yönünde önemli katkılar sağlayacağı hem de Türk Devletleri arasındaki yakınlaşmayı yönetimler ve halklar düzeyinde daha ileri boyutlara taşıyacağı muhakkaktır. Teşkilatın katkısıyla Türk Dünyasında barış ve istikrarın sağlanması ve güçlendirilmesi ise Türk topluluklarının geleceğe güvenle bakmasını sağlayacaktır.

Bugün, Türk Dünyası olarak, bizler, birbirimize daha yakınız ve daha güçlüyüz. Türk Devletleri Teşkilatı, üye devletlerin yalnızca geçmişini değil aynı zamanda ortak bir geleceği de şekillendiren bir birliktir. Bu teşkilat; köklü tarihimizden aldığımız ilhamla, kültürel zenginliklerimizi yarınlara taşımak ve Türk Dünyasının ortak değerlerini korumak için kararlılıkla yoluna devam edecektir.

Bu vesileyle, 3 Ekim 2009’da Nahçıvan’da imzalanan Nahçıvan Anlaşması ile konsey olarak temelleri atılan Türk Devletleri Teşkilatı’nın 15. yıl dönümünü kutluyor, emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyor ve birliğimizin daim olmasını diliyorum.

Türk Devletleri Teşkilatı’nın 15. yıl dönümü kutlu olsun!

Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü