PROF. DR. ALPASLAN CEYLAN’IN TARİHİ VE ATA BABALARI ANMA GÜNÜ PROGRAMINDA YAPTIĞI KONUŞMA METNİ


  • 2024-11-14

Kıymetli hocalarım, sevgili öğrenciler ve pek muhterem konuklar.

Bugün burada, Ata Beyit Anıtı'nın gölgesinde, atalarımızın manevi huzurunda bir araya gelerek atalarımızı minnetle anıyor ve onların ideallerini yaşatmak arzusunda olduğumuzu bir kez daha kararlılıkla ifade ediyoruz.

Tarihi ve Ataları Anma Günü vesilesiyle Kırgızistan’da, işgale karşı direnişi, esarete karşı bağımsızlığı, sürgünlere ve soykırımlara rağmen var olma iradesini gösteren, ölüm kalım mücadelesi verip kendilerinden sonraki nesillere bu mücadeleyi miras bırakan aziz ruhları anıyoruz. 

Bu anlamlı günde, Ata Babaları Anma Günü'nde, yiğit Kırgız halkının direnişini, vatan sevgisini ve özgürlük tutkusunu saygıyla yâd ediyor; tarihimizin en şerefli sayfalarına adını yazdıran kahraman atalarımızın manevi huzurunda tazimle eğiliyoruz.

Bugün burada, Kırgız halkının hafızasında silinmez izler bırakan “1916 Ürkün Katliamı” kurbanları ve Stalin rejimi tarafından katledilen Kırgız aydınlarını anmak için toplandık. 1916 ve 1917 yıllarında yaşanan ve tarihe de “Ürkün Hadisesi” olarak geçen acı süreç, Çarlık Rusya ve sonrasında Sovyet Rusya dönemlerinde devam eden işgalin kanlı yüzünü gözler önüne sermektedir. Ürkün hadiselerinde, binlerce Kırgız işgale karşı toprağını savunmak istemiş, bu yolda evinden ve yurdundan olmuş, binlerce soydaşımız sürgün olarak göç yollarında can vermiştir.

 Elbette ki bu hadiseler özelde Kırgız halkı; genelde ise bütün Türk Dünyası için son derece mühim bir anlam ifade etmektedir. O yüzden biz de her sene olduğu gibi bugün de hem Kırgızistan’ın destansı isimlerini onurlandırmak hem de Türkiye ile Kırgızistan arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirmek amacıyla yola çıktık.

Köklü geçmişimiz, derin tarihi bağlarımız kıvançta olduğu kadar acıda da bir araya gelebilmeyi, birlikte hareket edebilmeyi zorunlu kılmaktadır. Tarih boyunca her zorluğu, her engeli omuz omuza vererek aştık. En çetin zamanlarda sırt sırta mücadele verdik. Şimdi de Ata Beyit Anıtı'nın önünde bir arada durarak hem atalarımıza olan saygımızı hem de bizi aydınlık yarınlara taşıyacak bu güçlü bağın önemini bir kez daha beyan ediyoruz. Çünkü inanıyoruz ki mazimizi ilmik ilmik dokuyan bu bağ atide de birliğimizin, beraberliğimizin teminatıdır.

Milletlerin tarihinde cereyan eden acı tatlı birçok hadise vardır. Bazen fetihler, zaferler gönlümüzü sarhoş ederken bazen de yenilgiler, bozgunlar dağlamıştır yüreğimizi. Ancak Türk milleti hiçbir durumda bağımsızlık azmini yitirmemiş, esarete asla boyun eğmemiştir. O mağlupken de muzafferken de asaletinden ve vakur duruşundan hiçbir şey kaybetmemiş, Anka kuşu gibi her zaman küllerinden yeniden doğmayı bilmiştir. Bazen Mete Han olmuş “Yay geren kavimleri” toplamıştır bir sancak altında, bazen Kutluk “İlteriş” denmiştir adına. Bazen yedi düvele baş kaldıran bir Gazi Paşa’dır. Bazense adsız sansız bir kahramandır. Tıpkı 1916 Ürkün Olaylarında vatan için can veren isimsiz şehitlerimiz gibi…

İşte burada, o isimsiz kahramanlar huzurunda saygımızı sunmak için bulunuyoruz.

Atalarımıza olan saygımız, onların bize bıraktığı mirasa sahip olma sorumluluğuyla anlam kazanır. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi olarak, bu değerli mirası yalnızca korumakla kalmıyor aynı zamanda da onu yaşatıyor ve gelecek nesillere güvenli bir şekilde devredebilmenin kaygısını taşıyoruz.

İki kardeş ülke arasındaki dostluğun meyvesi olan üniversitemiz, Kırgız ve Türk gençlerini bir araya getirip onları aynı ideal ufkunda birleştirerek Türk asırlarına hazırlıyor.

Bizler, kahraman ecdadımızın bıraktığı emaneti layıkıyla taşımak ve gelecek nesillere aktarabilmek için üzerimize düşeni yapmaya, kültürümüzü, dilimizi, tarihimizi ve ortak değerlerimizi sonsuza kadar yaşatmaya and içtik. Bu değerler etrafında aydınlık yarınlara hep birlikte ulaşacağımıza ve 21. Asra Türk mührü vuracağımıza yürekten inanıyoruz. Bunu birlikte başaracağız.

Bu özel günler, ataların mirasını geleceğe aktarabilmek, genç nesillere doğru anlatabilmek, tarihin derinliklerinden geleceğe dersler çıkarabilmek için önemlidir. Çünkü tarihteki acılar, sürgünler, soykırımlar, işgaller ve verilen ölüm kalım mücadelesi unutulursa, aynı acılar farklı olaylarla yeniden yaşanabilir. Bizlere düşen unutmamak, unutturmamak, hatırlamak ve hatırlatmaktır. Bu özel günler, bizi tarihle ve atalarla buluşturmaktadır, onların ruhlarına dualar ediyoruz, tarihi ve günümüzü de bu yaşanan imtihanlar ile anlamaya gayret ediyoruz.

Sevgili gençler, burada, Ata Beyit Anıtı'nın önünde, atalarımızın izinden yürüyecek nesiller yetiştirme kararlılığımızı vurguluyoruz. Bu noktada en büyük sorumluluk sizin omuzlarınızdadır. Burada yatmakta olan aziz şehitler size bağımsız bir vatan bırakabilmek için canlarını feda ettiler. Sizler acı çekmeyin diye nice ızdıraba katlandılar. Bu nedenle, genç nesiller olarak sizlerin de atalarımızdan kalan bu değerli emanete sahip çıkmak tarih karşısındaki en büyük ödevinizdir. Benim bu noktada sizlere güvenim tamdır, bu emaneti can pahasına koruyacağınıza olan inancımı ifade etmek isterim.

Sizler, Kırgızistan ve Türkiye'nin istikbalisiniz; bu kardeşliği, bu değerleri yaşatacak olanlar sizlersiniz. Bugün, bizler, Manas Üniversitesi olarak, Tarihi ve Ataları Anma Gününü, işte bu düşüncelerle idrak ediyoruz. Çünkü bizler, Cengiz Aytmatov’un da romanlarında bahsettiği üzere, gençlerimizin mankurtlardan olmamasını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği üzere “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” nesiller olmasını ve gerektiğinde “ya istiklal ya ölüm” diyerek işgallere ve emperyalizme karşı ayağa kalkmasını, dik durmasını istiyoruz. Biz Türk dünyasının, bütün dünyada bilimin, kültürün, sanatın merkezi olmasını istiyoruz.

Bu vesileyle, Ata Babaları Anma Günü'nün Kırgız halkı ve tüm Türk Dünyası için birlik ve kardeşlik gününe dönüşmesini diliyor; Aziz atalarımızı rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. Türkiye ve Kırgızistan'ın dostluğu, kardeşliği ilelebet yaşasın.

    Sosyal medyada paylaşın