ZAMANIN DURDUĞU YER: SARIKAMIŞ


  • 2024-12-20

Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü

 

Bugün, Türk milletinin kahramanlık tarihinin en önemli kesitlerinden biri olan 1914 Sarıkamış Harekatı’nın 110. yıl dönümüdür. Bugün, Allahuekber ve Soğanlı dağları ile yörede dondurucu soğuklarda kahraman Mehmetçiğin vatan için fedakârca görev yapıp şehadeti göze aldığı hareketin yıl dönümüdür. Bugün, ülkemizin her köşesinden gelen yiğit evlatların, vatan savunması uğruna göğüslerini siper ettikleri gündür. Bugün, Sarıkamış’ta kardan kefenlere bürünen aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anma günüdür. Bugün, Sarıkamış şehitlerimizi yalnızca anmak, geçmişi yad etmekle kalmayıp, aynı zamanda milletimizin fedakârlık ve kahramanlık anlayışını derinlemesine kavrayarak, günümüzün sorumluluklarını daha iyi idrak etmek günüdür.

Sarıkamış Harekatı, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Rusya'ya karşı gerçekleştirdiği bir askeri harekâttır. 22 Aralık 1914’te başlatılan harekât, 4 Ocak 1915’te Ruslar karşısında yenilgiyle sona ermiştir. Osmanlı ordusu, kış koşulları ve Rus askerlerinin savunması karşısında büyük kayıplar vermiştir. Osmanlı İmparatorluğu bu savaşta binlerce askerini şehit vermiş yine binlerce Türk askeri Ruslarca esir edilmiştir. Rus tarafı için de sonuç farklı olmamış onlar da bu zorlu mücadelede binlerce askerini kaybetmiştir. Zorlu hava koşulları, yetersiz yiyecek ve erzak temini ve cephane eksiklikleri bu felaketi hazırlamıştır.

Sarıkamış, Türk milletinin kahramanlık geleneğiyle özdeşleşmiş, vatan uğruna verilen en büyük fedakârlıklardan birinin simgesi olmuştur. Türk kahramanlık geleneği, tarih boyunca Türk askerinin, düşman karşısında gösterdiği cesaretin ve direncin sembolüdür. Sarıkamış’ta donarak şehit düşen askerlerimiz, bu geleneğin bir parçası olarak, adanmışlıkları ve vatan sevgileriyle tarihe geçmiştir. Bu kahramanlık, sadece askerî bir başarıyı değil, bir milletin bağımsızlık için verdiği sarsılmaz mücadeleyi, tüm zorluklara karşı birleşme ve direnme gücünü temsil eder.

Mehmet Emin Yurdakul’un dediği gibi:

“Türk evladı odur ki yurdu olan toprağı,

Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırtmaz,

Bir yabancı bayrağı ezan sesi duyulan,

Hiçbir yere astırtmaz.”

Bu dizeler, vatan sevgisinin, milletin bağımsızlık mücadelesiyle ne kadar iç içe olduğunu ve bu topraklar için can veren şühedanın, bağımsızlık ve hürriyet için verdiği mücadelenin ruhunu yansıtmaktadır. Sarıkamış şehitlerimiz de bu anlayışla, vatanları için canlarını feda etmiş ve geride bizlere onurlu bir miras bırakmışlardır.

Sarıkamış’ta hayatını kaybeden her bir askerimizin ardında, yüreği yaralı, fakat göğsü gururla dolu aileler vardır. Onların sabrı, metaneti ve vatan sevgisi, milletimizin ortak mirasıdır. Şehitlerimize karşı borcumuzu sadece onları anmakla ödeyemeyiz. Onlara olan borcumuzu; ancak vatanımıza olan sevgiyi, birliğimizi ve direncimizi koruyarak bu mirası gelecek nesillere aktararak ödeyebiliriz. Bu borç, sadece tarihî bir sorumluluk değil, geleceğimizin teminatına yönelik bir taahhüttür.

Yunus Emre’nin dediği gibi: “Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil.” Sarıkamış’ta şehit düşen askerlerimizin bedeni toprağa düşmüş olabilir, ancak onların ruhları, Türk milletinin kahramanlık geleneğinde, tarihsel hafızasında ve kalplerimizde sonsuza kadar yaşamaya devam edecektir. Bu, bizlere kalan bir mirastır ve bu mirası yaşatmak, bizlerin en kutsal görevlerinden biridir.

Bugün, Sarıkamış’ta hayatını kaybeden tüm askerlerimizi anarken, yalnızca bir savaşın trajedisini değil, aynı zamanda Türk milletinin fedakârlık, kahramanlık ve vatan sevgisiyle yoğrulmuş tarihî hafızasını da hatırlıyoruz. Sarıkamış, Türk askerinin her türlü zorluk karşısında gösterdiği azmi ve direnci simgeleyen bir destandır. Bu destanı yaşatmak ve genç nesillere aktarmak en önemli sorumluluklarımızdan biridir.

Akademik perspektiften bakıldığında, Sarıkamış’ta yaşananlar, Türk milletinin yaşadığı acıların, fedakârlıkların ve direncin sembolüdür. Bu olayı anlamak hem tarihsel bir sorumluluk hem de milletimizin ortak değerlerini daha iyi kavrayabilmek adına büyük bir anlam taşımaktadır. Bugün Sarıkamış şehitlerinin emanetine sahip çıkma kararlılığımızı yineleyerek, onların kahramanlıklarını unutmayacağımıza olan inancımızı pekiştiriyoruz.

Tarihimizin önemli dönemeçlerinden birini temsil eden Sarıkamış Harekatı’nda şehit düşen kahraman askerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Yüce Rabbim bu vatan toprakları için canlarını hiçe sayan, bu uğurda şehadet şerbetini içen tüm şehitlerimizin ve kahraman ecdadımızın makamını cennet eylesin.

    Sosyal medyada paylaşın