Haberler

Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü

Sevgi ve kardeşlik duygularımızın coşkuya dönüştüğü ramazan ayının hayırlara vesile olmasını Rabb’imden niyaz ediyorum. Türkiye’mize, Kırgızistan’ımıza, Türk-İslam dünyasına ve tüm insanlığa sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum.

Ramazan, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği, oruç ibadetinin yerine getirildiği, içinde bin aydan hayırlı Kadir Gecesi’nin olduğu, paylaşma ve yardımlaşmanın yoğunlaştığı, toplumsal birlik ve beraberliğin güçlendiği bir aydır. Onun içindir ki Ramazan ayı, Müslümanlar için sadece oruç tutulan bir ay değil, aynı zamanda manevi bir arınma, dayanışma ve ibadet ayıdır.

Ecdadımız, bu ayı, Allah’a inanan bir insanın hak ve hakikate ulaşmasının, yaratılış amacını gerçekleştirmesinin terbiye edildiği yoğunlaştırılmış bir mektep olarak değerlendirmiştir. Dolayısıyla bu aya özel bir önem vermiş, kişinin terbiyesi için pek çok etkinlik ve uygulamalar, gelenekler oluşturmuştur. Ramazan ayını bu ayın amacına özgü pek çok dini içerikli geleneklerle donatmıştır.

Böylece Rahmet ve bereketiyle gelen Ramazan ayında tuttuğumuz oruçlarla nefislerimiz arınır. Verdiğimiz fitrelerle, zekâtlarla, iftarlarımızla, sahurlarımızla, teravihlerimizle, okuduğumuz Kur’an-ı Kerim’le yüce Rabb’imize yakınlaşırız, toplumsal yardımlaşma ve dayanışma ruhumuzu pekiştiriyor, kardeşliğimizi güçlendiriyoruz.

Ramazan’da unuttuğumuz, ihmal ettiğimiz dostlarımızı hatırlıyoruz. Komşu ve akrabalarımızla ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Fakir fukarayı görüp gözetiyoruz, onların sevinçlerine olduğu kadar kederlerine ortak oluyoruz. Ramazan’da, gönül coğrafyamızda ve bütün dünyada iyiliği hâkim kılmak için hep beraber seferber oluyoruz.

Her toplumun kültürel mirasının bir kısmı, 21. yüzyılın teknolojik gelişmeleri, karmaşıklaşan toplumsal yaşam koşulları, küreselleşme adımları gibi sebeplerden dolayı ya yok olmuş ya da değişime uğramış ya da uğramaktadır. Çağımızın siyasi politikaları arasında kuvvetli bir şekilde yer edinen kültür politikaları neticesinde, devletler kendi kültürünü baskın hale getirmek, sömürge faaliyetlerini en aza indirebilmek, milli kültür ögelerinin yok olmasını engellemek, kültürel birikimlerini koruyarak gelecek nesillerine aktarabilmek için milli kültürlerini canlandırmaya çalışmaktadır.

Türk dünyasında da geçmişten gelen kültürel mirasımızın bir kısmı günümüzde varlığını hissettirse de çok sayıda kültürel ögemiz, gelenek ve uygulamamız unutulmaya yüz tutmuş ya da tutmaktadır.  Bunlardan biri de Ramazan ayına özgü geleneklerimizdir.

Ramazan ayı, geçen on dört asır boyunca Müslüman toplumlarda hep mukaddes sayılmış ve değer verilmiştir. Ramazan ayının geçmişte olduğu gibi günümüzde de gerek dini gerekse sosyal hayata hayatımıza gelenek ve uygulamalarıyla renk katarak toplumuzun birlik ve bütünlüğünü sağlamadaki yerini alması günümüzde daha çok önem arz etmektedir.

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi olarak gençlerimizin milli kimliklerini koruyarak modern çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanması, en önemli öncelik ve hedeflerimizdendir. Kimliğimizin temel yapı taşı olan kültürel mirasımızı, başta gençlerimiz olmak üzere toplumumuzun bütün kesimlerine aktarmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda Üniversitemizde geleneksel spor oyunlarımızdan klasik eserlerimize, düşünce dünyamızı yön veren Ahmet Yesevi, Manas, Yusuf Has Hacip, Yusuf Balasagun, Ali Şir Nevai, Farabi gibi alimlerimizi öğretmek, milli kültürümüzün birbirinden kıymetli ögelerini tanıtmak için bilimsel, sosyal ve kültürel etkinlikler düzenliyoruz.

Manas Üniversitesi olarak son üç yıldır milletimizin birlik ve beraberliğinde tutkal vazifesi gören ramazan kültürünün canlandırılması için birtakım etkinlikler düzenliyoruz. Bunlardan bazıları şunlardır:

Cami Faaliyetleri

Üniversitemiz İlahiyat Fakültesi Abdülkerim Satuk Buğra Han Camiinde ramazan ayına özgü olarak din eğitimi faaliyetleri düzenlenmektedir. Hatimler, vaazlar yapılmakta, cemaate özellikle gençlere yönelik din eğitimi faaliyetleriyle ramazanın anlam ve önemi anlatılmaktadır. Kur’an-ı Kerim tilavetleriyle, teravihlerle inananların ramazanın manevi havasını hissetmeleri sağlanmaktadır.

Radyo ve Televizyon Programları

24 saat yayın yapan Üniversitemiz radyo ve televizyonunda ramazan ayı boyunca her gün ramazanın, orucun, ibadetin anlam ve önemine yer verilen dini programlar düzenlenmektedir.

Yardım Kampanyaları

Üniversitemiz personelinin ve hayırseverlerin yardımlarıyla başta kendi personelimiz olmak üzere ihtiyaç sahiplerine ramazan paketleri hazırlanarak dağıtılmaktadır.

İftar sofraları

Üniversitemiz personelinin ve hayırseverlerin yardımlarıyla ramazan ayı boyunca günlük yaklaşık 1500 öğrenciye karşılıksız iftar yemeği verilmektedir.

Seminerler ve Konferanslar

Ramazan anlam ve önemiyle ilgili İlahiyat fakültemiz öğretim üyeleri tarafından bayanlar başta olmak üzere toplumun değişik kesimlerine seminerler ve konferanslar düzenlenmektedir.

Görsel Materyaller 

Öğrencilerimizin ramazanı somut bir şekilde deneyimleyebilmeleri için Üniversitemizin çeşitli yerlerindeki panolara ramazan ile ilgili görseller, yazılar asılmaktadır.

Öğrenci Evleri Programları

Öğrenci evlerinde kalan öğrencilerimize yönelik öğrenci konseyi ve yurt yönetimi tarafından ramazan ile ilgili programlar düzenlenmektedir.

Sokak İftarı

Manas’ta ramazan ayındaki en önemli etkinliklerimizden biri de “Sokak İftarı”dır. Sokak İftarı, Türkiye’de son yıllarda sıkça yapılan bir uygulamadır ve artık gelenekleşmiştir. Sokak İftarı, evlerimizdeki küçük ölçekteki kardeşliğimizi, beraberliğimizi daha büyük bir birlikteliğe dönüştürmektedir. Biz de son üç yıldır Üniversitemizde Sokak iftarı geleneği başlattık. İlk yıl bin beş yüz kişiyle başlayan geleneğimizi, geçen yıl üç bin kişiyle gerçekleştirdik. 18 Mart’ta dördüncüsünü gerçekleştireceğiz. Sokak iftarında, inşallah ramazanın manevi havasını bu yıl 5000e yakın kardeşlerimizle birlikte yaşayacağız. Ramazana özgü giysilerle, Osmanlı macunu da denilen ve ramazanla özdeşleşen şekerlemelerle, ramazan şerbetleriyle sokak iftarıyla ramazanın ruhuna özgü bir iftar akşamı yaşayacağız.

Manas Üniversitesi olarak ramazan ayında gerçekleştirdiğimiz geleneklerimiz, dinimizi içselleştirmemize katkı sağlayacak, kültürel mirasımıza sahip çıktığımızın göstergesi olacaktır. Bizde, kimliğimizi koruyarak geleceğe emin adımlarla yürüyeceğimize ilişkin bir bilinç ve şuur oluşturacaktır.

Bu vesileyle, sözlerime son verirken tekrar ramazanlarını tebrik ediyor, sevgi ve kardeşlik duygularımızın coşkuya dönüştüğü bu mübarek günlerin Türkiye’mize, Kırgızistan’ımıza, Türk-İslam dünyasına ve tüm insanlığa sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum.

Selam ve dua ile…