6 Kasım 2025 tarihinde Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde, “7–8 Kasım Tarihi ve Ecdadı Anma Günü” münasebetiyle anlamlı bir anma programı gerçekleştirildi.
Kasım Tınıstanov Konferans Salonu’nda düzenlenen programa, KTMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Almaz İbrayev, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İsmet Altıntaş ve Prof. Dr. Kamalbek Karımşakov, Genel Sekreter Dr. Fatih Ramazan İstanbullugil, KTMÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alpaslan Aşık, Ata-Beyit Ulusal Tarih ve Anıt Kompleksi Müdürü Dr. Bolot Abdırahmanov, akademik ve idari personel, öğrenciler ile basın mensupları katıldı.
Program, 1938 Baskı Rejimi Kurbanlarının aziz hatırasına saygı duruşunda bulunulması ve Kırgızistan ile Türkiye’nin millî marşlarının okunmasıyla başladı.
Rektör Vekili Prof. Dr. Almaz İbrayev: “Tarihimizi Bilmek ve Geleceği Korumak Kutsal Bir Görevdir”
Programın açış konuşmasını yapan KTMÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Almaz İbrayev, tarihin unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılmasının önemine vurgu yaptı.
Konuşmasında, Kırgız halkının 3000 yıllık köklü geçmişine, 9–10. yüzyıllarda kurulan Büyük Kırgız Kağanlığına ve devletlilik geleneğinin nesiller boyunca korunmasına katkı sağlayan tarihî mirasa dikkat çeken Prof. Dr. İbrayev, “Bugünü sizlerle birlikte anmak bizler için büyük bir mutluluktur. Bu, son derece anlamlı bir gündür. Tarihimizi araştırmalı, tanımalı ve bilmeliyiz.” diyerek, geçmişin bilinçli bir şekilde sahiplenilmesinin ve gelecek nesillere aktarılmasının önemine değindi.
Prof. Dr. İbrayev, 2024 yılında Kara-Kırgız Özerk Bölgesinin kuruluşunun 100. yıl dönümünün kutlandığını hatırlatarak, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Sadır Caparov’un kararnamesiyle devlet geleneğinin temel taşlarını oluşturan beş önemli şahsiyetin ‘İmanalı Aydarbekov, Abdıkadır Orozbekov, Abdıkerim Sıdıkov, İşenalı Arabayev ve Cusup Abdrahmanov’ isimlerinin Kırgız halkının ata yurtlarına resmî olarak verildiğini belirtti.
Prof. Dr. İbrayev konuşmasında öğrencilere hitaben, “Atalarımız bize bu günleri nasıl emanet etmişse, biz de geleceği aynı duyarlılıkla düşünmek zorundayız. Ne kadar çok eğitim alırsak, yarının geleceğine o kadar katkı sağlarız. Atalarımızdan miras kalan kültürümüz, örf ve adetlerimiz, dilimiz paha biçilemez değerlerdir; bunların korunması hepimizin ortak sorumluluğudur. Ömür bizden geçip gitse de halk bizi emeğimizle ansın. Bugünkü huzurlu yaşamı bizlere armağan eden atalarımızı her zaman hatırlayalım, onlar için dua etmeyi unutmayalım.” ifadelerini kullandı.
Ardından, günün anlam ve önemine dair bir konuşma yapan Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alpaslan Aşık, Tarihi ve Ecdadı Anma Günü’nün atalara duyulan minnettarlığın ve geçmişe olan bağlılığın bir simgesi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Aşık konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün, atalarımıza olan minnettarlığımızı ifade etmek, bizlere bıraktıkları değerli mirası yaşatmak ve onların önemini bir kez daha hatırlamak için var olan anlamlı bir gündür. Bugün, kökenlerimize ve geçmişimize olan bağlılığımızın da bir göstergesidir. Atalarımızın geçmişte gösterdikleri fedakârlıklar, verdikleri mücadeleler ve sahip oldukları bilgi birikimi, bizlere geleceğimize dair yol gösteren en önemli unsurların başında gelmektedir. Bu özel gün, sadece bir kutlama ya da anma değil; aynı zamanda bir şükran ve vefa günüdür. Tarihini unutan bir toplumun geleceğinden söz etmek mümkün değildir. Bu duygularla, varlığını Türk varlığına armağan eden tüm atalarımızı bir kez daha saygı, rahmet ve şükranla anıyorum.”
Program, Ata-Beyit Ulusal Tarih ve Anıt Kompleksi Müdürü Dr. Bolot Abdırahmanov’un öğrencilere yönelik verdiği anlamlı dersle devam etti. Konuşmasında Stalin dönemi siyasi baskılarının tarihine ve bu olayların önemine detaylı şekilde değinen Abdırahmanov, kazı çalışmalarında ortaya çıkan buluntulara dikkat çekerek, en derin noktalarda bulunan kıyafet parçaları, kemikler, altın dişler ve ilgili belgeler aracılığıyla olayların kanıtlandığını vurguladı.
Dr. Abdırahmanov, ayrıca yaklaşık 100 Türk vatandaşına ilişkin bilgileri içeren bir kitapçığın hazırlandığını ve bu çalışmanın Türkiye’de yayımlanması için girişimlerin başlatıldığını bildirdi. Konuşmasının sonunda, 7–8 Kasım tarihlerini bayram olarak değil, Ata-Babaları Anma Günü olarak anmanın önemini bir kez daha vurgulayan Abdırahmanov, katılımcılara bu bilinçle hareket etmeleri çağrısında bulundu.
Duygu dolu anlara sahne olan törende, katılımcılar ecdadın fedakârlıkları karşısında derin bir saygı ve minnettarlık hissiyle bir araya gelerek, köklerine olan bağlılıklarını ve ecdada duydukları saygıyı bir kez daha gösterdiler.
Etkinlik kapsamında, Dr. Abdırahmanov’a Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nin “30. Yıl Dönümü Rozeti” takdim edildi. Program, teşekkür belgesinin sunulması ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.