Manas’ta Coşkulu Cumhuriyet Bayramı Kutlaması


  • 2022-10-28

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nde Türkiye Cumhuriyeti’nin 99. yıl dönümünü kutlama programı düzenlendi.

Saygı duruşu ve milli marşlarla başlayan program İletişim Fakültesi tarafından hazırlanan Cumhuriyet Belgeseli’nin gösterisiyle devam etti.

Program Güzel Sanatlar Fakültesi tarafından hazırlanan “Cumhuriyete Giden Yol” temalı konserle sona erdi.

Rektör Alpaslan Ceylan programda şöyle konuştu:

“Türk Dünyası’nın önemli şairlerinden biri şiirinde şöyle diyor:

‘Ellerin yurdunda çiçek açarken

Bizim ile kar geliyor kardeşim

Bu hududu kimler çizmiş gönlüme

Dar geliyor, dar geliyor kardeşim’

Esareti kabul etmeyen millet ve büyük liderler

Gerçekten Cumhuriyet’in kuruluş dönemine baktığımızda, Cumhuriyet’in, yani Türk kelimesinin Anadolu'ya hapsedilmesi, daha sonra İç Anadolu'ya hapsedilmesi, daha sonra da “Geldiğiniz yere, vatan topraklarınıza, ana vatanınıza, Orta Asya'ya dönün!” projesini görüyoruz. Bu projenin hayata geçirilmesi için safha safha Osmanlı Devleti'nin yıkılışını hazırladılar. Ona ‘hasta adam’ rolünü verdiler. Daha sonra da Anadolu'nun çeşitli bölgelerini istila ederek, küçük bir yere hapsetmeye çalıştılar. İşte bu dönemde Türk Milleti’nin ayağa kalktığını, esareti kabul etmediğini, zincirlerini kırdığını görüyoruz. Bu aşamada da Türk Milleti’nin tarihin hiçbir döneminde lidersiz kalmaması gibi, Mete Han gibi, Atilla gibi, Alparslan gibi, Osman Bey gibi büyük bir lidere sahip olduğunu görüyoruz. Atatürk'ün o dönemin büyük lideri olarak ortaya çıkışına ve değerli silah arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ni bugünlere getirdiğine şahit oluyoruz.

Özellikle Anadolu'da yapılan kongreler çok önemlidir. Samsun'da başlayan kıvılcım, Erzurum Kongresi ile devam etmiştir. Erzurum Kongresi'nde alınan kararların çok önemli bir özelliği vardır: “Vatan bir bütündür, parçalanamaz! Manda ve himaye kabul edilemez!” denilmiştir. Türk Milleti tarihinin hiçbir döneminde manda ve himayeyi kabul etmedi. İsteyenler oldu, satılmışlar oldu, gaflete düşenler oldu, bunlar olacaktır da ama hiçbir zaman Türk Milleti esareti kabul etmedi ve etmeyecektir. Zaten Türk Milleti’nin bozkurdu sembol olarak seçmesindeki neden de budur; milletin esareti kabul etmemesidir. Dolayısıyla esareti kabul etmeyenlerin mücadelesindeki dönüm noktalarından biri, Erzurum Kongresi’dir.

Türk tarihinin dönüm noktası

Orada çok önemli bir şahıs vardır: Kazım Karabekir Paşa. Kazım Karabekir Paşa’nın hatıratına göre, kendisi Atatürk’e gelirken pek çok tereddüt yaşıyor; çünkü Atatürk’ü tutuklama emri almıştır. Paşa’nın huzuruna geldiğinde de “Ben ve Kolordum, emrindeyiz Paşam!” diyor. İşte bir Türk komutanına yakışan eda! Pek çok tarihçi kabul eder ki Türk Tarihi’nin önemli bir dönüm noktasıdır bu. Yine Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları en zor şartlarda mücadeleyi tamamlamışlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuşlardır. Misak-ı Millî sınırlarını ifade etmişlerdir. Atatürk ve silah arkadaşları bu sınırları hiçbir zaman Anadolu sınırları diye sınırlandırmadılar. Birileri zaman içinde Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh!” ilkesini yanlış yorumladılar. Bunu uzun yıllar Türkiye'deki siyasiler, devlet adamları, tarihçiler, stratejistler de yanlış değerlendirdiler. Yurtta sulh, cihanda sulh demek, Anadolu kapılarının içine hapsolun, dışarıyla ilginiz olmasın, sadece Anadolu'yu koruma politikası uygulayın demek değildi. Maalesef bu ilke, böyle anlaşılmaya ve anlatılmaya çalışıldı. Atatürk sağlığında Hatay'ı topraklarımıza kattı. Musul ve Kerkük, Atatürk'ün vasiyeti olarak karşımızda durdu.

Uzun bekleyişin ardından gelen vuslat

Sevgili gençler, Atatürk bir gün Sovyetler Birliği’nin yıkılacağını, Türkiye’nin, kardeşlerine kavuşacağını söylemişti. Çok şükür, bugün Türkiye Cumhuriyeti kardeşlerine kavuştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin Orta Asya’daki bir uç beyliği olarak da Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi kuruldu ve bizler Manas Üniversitemizde dostluğumuzu pekiştiriyoruz.

Mankurtlaşmamak için korunması gereken milli kimlik 

Bundan birkaç gün sonra Tarih ve Ataları Anma Günü’nü kutlayacağız. Bu bayram da en az Cumhuriyet Bayramı kadar kıymetlidir. Biz gençlerimize atalarımızı, kültürümüzü, tarihimizi, maneviyatımızı, kişiliğimizi anlatamazsak, gelecek diye bir şey söz konusu olmaz! Şu anda yapılmaya çalışılan da milli kimlikleri yok etmektir. Milli kimliğinizi öldürürseniz, Cengiz Aytmatov’umuzun dediği gibi, mankurtlaşırsınız. Mankurtlaşmamak için her zaman uyanık, her zaman dinç olmamız lazım.

Türk Devletleri Teşkilatı’nın önemi

Bizim için 12 Kasım 2021 tarihi çok önemli bir tarihtir. Bunu, hafızalarımızda yer etsin diye, tekrar tekrar vurguluyorum. Bu tarihte İstanbul'da Türk Devletleri Teşkilatı kuruldu. O gün Asılbek Hocam ile İstanbul'daydık. Türk Devletleri Teşkilatı ile birlikte Türk devletlerinin milli politikası olan, ‘kızıl elma’nın adımı atılmıştır. Kızıl elma, Türk Dünyası'nın bütünlüğüdür. Kızıl elma, Türk kimliğinin ayağa kalkmasıdır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan toplantılarda dünyanın beşten büyük olduğunu söylüyor. Yine bugünlerde Türkiye'de “Türkiye Yüzyılı” vizyonunu ilan etti. Yani bu, Türk Dünyası Yüzyılı’nın önümüzde durduğunun, bunu yaşayacağımızın en önemli belgesidir.

Milli ve manevi değerleri özümseyen Türk Dünyası gençliği 

Asılbek Hoca Türkiye’nin buraya yardım ettiğini söyledi. Türkiye elbette buraya yardım edecek. Türkiye, Türk Dünyası’ndaki rolünü gereğince yerine getirecektir. Ama ondan da önemlisi, Cumhuriyet’in kurulması gibi, Türk Dünyası’nın gençlerinin, Türk Dünyası’nın emanet edildiği gençlerin, milli şuurla, milli kimlikle donanması, vatan duygusunu, bayrak duygusunu taşımasıdır. Bizim tek bayrağımız yok; bizim şu anda altı bayrağımız var. İnşallah bu daha da artarak devam edecektir. Malum, biliyorsunuz, inşallah Kuzey Kıbrıs’ımız da bütün dünyada tanınacaktır. Tanınması için gerekli adımlar atılıyor. Değerli Cumhurbaşkanımız Sayın Sadır Caparov, çok önemli işlere imza atıyor. Türk Dünyası’ndaki suni problemlerden sınır problemlerini çözmeye gayret ediyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanımız Sayın İlham Aliyev, bütün Türk Dünyası’nı geziyor; Türkiye ile birlikteliğini ifade ediyor.

Cumhuriyet’imiz ilelebet yaşasın! Bu sene Cumhuriyet’imizin 99. yıl dönümü kutluyoruz. 99, milli kimliğimiz için önemli olduğu kadar, maneviyat için de önemli bir rakamdır. 99’un kıymetini bilen gençlik istiyoruz; bileceğine de eminiz; çünkü hiçbir zaman bir kuş tek kanatlı uçamaz. Türk gencinin iki kanadı olması lazım: milli kanadı ve manevi kanadı. O zaman önümüzdeki yüzyılın Türk yüzyılı olacağına hiç şüpheniz olmasın. Bizim bundan zerre kadar şüphemiz yok! Gençliğimizde Orta Asya'yı görmek, bu topraklarda bulunmak, Hazar Denizi’nde elimizi yüzümüzü yıkamak, abdest almak, Tanrı Dağları’nda iki rekat namaz kılmak, yüksek sesle marşlar okuyarak yürümek hayalimizdi. Rabb’ime şükürler olsun gerçekleşti! Sizler de inşallah, konuşmamım başında okuduğum Azeri şairimizin şiirinde söylediği anlamlı dizeler gibi, Türk Dünyası’nın sınırlarının bütünleştiği, Türk gencinin tek bir kimlikle bütün Orta Asya da, bütün Türk Cumhuriyetlerinde, Macaristan'da, Kuzey Kıbrıs'ta rahatlıkla dolaştığı ve kucaklaştığı bir yüzyılı yaşayacaksınız. Bu yüzyılı inşallah hep birlikte yaşamak nasip olur.”

MEDIAMANAS

Haber Videosu: https://youtu.be/VVLDpqqAsPg

Haber Fotoğrafları: http://mediamanas.kg/lang-tr/4588-manasta-cokulu-cumhuriyet-bayram-kutlamas.html

    Sosyal medyada paylaşın