REKTÖRÜMÜZ SAYIN PROF. DR. ALPASLAN CEYLAN’IN TÜRKMEN ŞAİR MAHTUMKULU FİRAKİ’NİN 300. DOĞUM YILDÖNÜMÜ MÜNASEBETİYLE ÜNİVERSİTEMİZDE DÜZENLENEN MAHTUMKULU FİRAKİ’NİN İNSANLIĞIN MANEVİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİNDEKİ YERİ KONULU PROGRAMDAKİ KONUŞMA METNİ


  • 2023-12-02

Kıymetli katılımcılar,

Türkmen ozan, şair ve düşünür Mahtumkulu Firaki’nin 300. Doğum yıldönümü münasebetiyle Üniversitemiz Edebiyat Fakültesi ve Türkmenistan Büyükelçiliği tarafından düzenlenen Mahtumkulu Firaki’nin İnsanlığın Manevi ve Kültürel Değerlerindeki Yeri konulu programa hoş geldiniz.Programın hazırlanmasında emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum.

Kıymetli katılımcılar,

Türk dünyasının neresi gezilirse gezilsin yaşadığı topraklarda zirve olmuş, adını gelecek kuşaklara miras bırakmış, açtığı yolla Türk ülküsünün sonsuza dek taşınması fikrine öncülük etmiş bir isme rastlanır. Farklı zaman ve mekânlarda yaşasalar bile ortak idealler çevresinde birleşen bu öncü isimler, engin hayat tecrübelerini halkla paylaşmak için ölümsüz eserler yazmışlardır. Türkistan’da Hoca Ahmet Yesevi ve Anadolu’da Yunus Emre adıyla görülen bu ortak ruhun Türkmenistan’daki adı Mahtumkulu Firaki’dir.

Büyük Türk bilgesi Ali Şir Nevayi’nin Türkistan coğrafyasına armağan ettiği Türkçe yazma bayrağının Türkmenistan’daki taşıyıcısı Mahtumkulu’dur. Firaki, babası Dövletmemmed Azadı’nın “Arap Farsı tilinge danışım yok/Araplar Parsılar birlen işim yok düsturundan hareketle Arapça ve Farsça şiirler söylemek yerine ana diliyle şiir söylemiş, şiirlerinde halkın dilini kullanmış, halkın alışık olduğu bir üslupla unutulmaz öğütler bırakmıştır.

Mahtumkulu Firaki, genelde Türk dünyası özelde Türkmenler için halkının duygularına tercüman olmuş bir şairden çok daha fazlasıdır. Bazen bir düşünce adamı, bazen bir ülkü babası, bazen bir tasavvuf erbabı, bazen de bir klasik şiir ustası kisvesine bürünür. Kendisinden önceki büyük geleneği özümsemiş, o pınardan kana kana içmiş bir söz büyücüsüdür. Babasından ve üstat kabul ettiği diğer öncü isimlerden aldığı terbiye ve eğitimi, halkının hizmetine sunmayı bir borç bilmiştir.

Mahtumkulu Firaki, Türkmenler için edebî bir kıymet olmanın yanı sıra iyi de bir akıl hocasıdır. Bir yandan geleneksel Türkmen edebiyatının şiir anlayışına uygun şiirler yazıp şiirlerinde bahsettiği birlik düşüncesiyle yüz elli yıl sonra oluşacak Türkmen birliğinin ateşini yakmış diğer yandan da,

Türkmenler bağlasa bir yere beli,

Kurutur Gulzum’u Deryâ-yı Nil’i,

Teke, Yomut, Göklen, Yazır, Alili,

Bir devlete kulluk etsek beşimiz.

deyişinde görüldüğü üzere ısrarla Türkmen birliğini dile getirerek bu birlik uğruna korkusuz söylemlerde bulunmuştur.

Mahtumkulu Firaki, yaşadığı asrın Türkmen insanını hayattan aldığı sahnelerle günümüze taşır, birbirinden değerli mısralarında ideal Türkmen insanının portresini çizer. Yiğit ve mert Türkmen insanının özelliklerinden hareketle Türkmenlerin hayata bakış açısını gözler önüne serer. Döneminde gördüğü aksaklıkları, sosyal dengesizlikleri, zulüm ve baskıyı, cehaletin getirdiği kötü sonuçları oldukça canlı manzaralar eşliğinde yansıtır. Zıtlar üzerinden kurduğu karşılaştırmalar eşliğinde iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, bilgili ve cahili, zengini ve yoksulu karşılaştırıp anahtar değerinde hükümler verir. “İklim eyesi” diyerek Türkistan’ın sahibi olarak gördüğü Hoca Ahmet Yesevi’deki tasavvuf ateşinin etkisiyle “kâmil insan” tipinin özelliklerini sıralar. Elinde sazıyla Maveraünnehir ve İran arasındaki geniş coğrafyada mekik dokuyan bu büyük halk ozanı Mahtumkulu, bu geziler sırasında gördüğü hayat ve insan manzaralarını kendine has bakış açısıyla resmeder. Hoca Ahmet Yesevi ve Yunus Emre’nin ısrarla üzerinde durduğu dünyanın faniliği, ahiret için çalışmak gerektiği, Allah aşkı, erdemli oluş gibi özellikleri o da kendi kaleminin gücüyle anlatır. Böylece Türk dünyasının buluşma noktası olan bu ortak değerleri Türkmen okuyucusuna aktarır.

Kıymetli katılımcılar,

Mahtumkulu Firaki, bütün bu yönleriyle Türkmen edebî dilinin öncüsü konumundadır. Türk dünyası bugün ortak değerler etrafında buluşabiliyorsa bunu Mahtumkulu Firaki gibi büyük Türk düşünürlerine borçludur. Kendisini saygı ve rahmetle anıyor, sözlerimi hepimizin hayali olan şu dizeleriyle bitiriyorum:

Türkistan’dır hayâlim,

Açgıl Tanrım sen yolum,

Hicrân dağından salım,

Deli ummâna düşmez.

 

Sevgi, saygı ve hürmetlerimle.

 

Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN

Rektör

    Sosyal medyada paylaşın