BİR MİLLET KÜLTÜREL MİRASIYLA YAŞAR


  • 2024-04-05

Bugün “Geleneksel Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Sokak İftarı”nın üçüncüsünü gerçekleştirdik.  Sokak İftarımıza katılımlarından dolayı bakanlarımıza, büyük elçilerimize, akademik ve idari personelimize, basın mensuplarına, can öğrencilerimize ve bizi bu mübarek günde yalnız bırakmayan davetimize katılan bütün misafirlerimize canı gönülden teşekkür ediyorum.

Ramazan ayının son günlerindeyiz. Bu kutlu misafiri, “Elveda Ya Şehr-i Ramazan” diyerek hüzünle uğurluyoruz. Ancak birkaç gün sonra bu üzüntümüz yerini bir sevince bırakıyor. Mübarek Ramazan Bayramı’na kavuşuyoruz.

Rahmet ve bereketiyle gelen Ramazan ayında tuttuğumuz oruçlarla nefislerimizi arındırdık. Verdiğimiz fitrelerle, zekâtlarla, iftarlarımızla, sahurlarımızla, teravihlerimizle, okuduğumuz Kur’anlarla yüce Rabb’imize yakınlaştık, toplumsal yardımlaşma ve dayanışma ruhumuzu pekiştirdik, kardeşliğimizi güçlendirdik.

Ramazan’da unuttuğumuz, ihmal ettiğimiz dostlarımızı hatırladık. Komşu ve akrabalarımızla ilişkilerimizi güçlendirdik. Fakir fukarayı görüp gözettik, onların sevinçlerine olduğu kadar kederlerine ortak olduk. Ramazan’da, gönül coğrafyamızda ve bütün dünyada iyiliği hâkim kılmak için hep beraber seferber olduk.

Her toplumun kültürel mirasının bir kısmı, 21. yüzyılın teknolojik gelişmeleri, karmaşıklaşan toplumsal yaşam koşulları, küreselleşme adımları gibi sebeplerden dolayı ya yok olmuş ya da değişime uğramıştır. Çağımızın siyasi politikaları arasında kuvvetli bir şekilde yer edinen kültür politikaları neticesinde, devletler kendi kültürünü baskın hale getirmek, sömürge faaliyetlerini en aza indirebilmek, milli kültür ögelerinin yok olmasını engellemek, kültürel birikimlerini koruyarak gelecek nesillerine aktarabilmek için milli kültürlerini canlandırmaya çalışmaktadır.

Türk dünyasında da geçmişten gelen kültürel mirasımızın bir kısmı günümüzde varlığını hissettirse de çok sayıda kültürel ögemiz, gelenek ve uygulamamız unutulmaya yüz tutmuştur.  Bunlardan biri de Ramazan ayına özgü geleneklerimizdir. Ramazan ayı, geçen on dört asır boyunca Müslüman toplumlarda hep mukaddes sayılmış ve değer verilmiştir. Ramazan ayının geçmişte olduğu gibi günümüzde de gerek dini gerekse sosyal hayata hayatımıza gelenek ve uygulamalarıyla renk katarak toplumuzun birlik ve bütünlüğünü sağlamadaki yerini alması günümüzde daha çok önem arz etmektedir.

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi olarak gençlerimizin milli kimliklerini koruyarak modern çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanması, en önemli öncelik ve hedeflerimizdendir. Kimliğimizin temel yapı taşı olan kültürel mirasımızı, başta gençlerimiz olmak üzere toplumumuzun bütün kesimlerine aktarmaya çalışıyoruz. Bu bağlamda Üniversitemizde geleneksel spor oyunlarımızdan klasik eserlerimize, düşünce dünyamızı yön veren Ahmet Yesevi, Manas, Yusuf Has Hacip, Yusuf Balasagun, Ali Şir Nevai, Farabi gibi alimlerimizi öğretmek, milli kültürümüzün birbirinden kıymetli ögelerini tanıtmak için bilimsel, sosyal ve kültürel etkinlikler düzenliyoruz.

Bildiğiniz gibi Ramazan’a özgü pek çok gelenek ve uygulamamız vardır. Bunlardan biri de “iftar vermek”tir.  Ramazan geleneğimiz içinde iftar vermenin, birlikte iftar yapmanın, önemli bir yeri vardır. Kültürümüzde iftar, yemeğin ötesine geçen manevi bir paylaşımdır. İftar, Ramazan ayı boyunca aileleri, arkadaşları, komşuları, tanıdıkları, zenginleri, yoksulları kısaca toplumumun her kesimini bir araya getirir. Oruçlu olsun ya da olmasın, iftar davetleri zengin ve fakirlere, hatta gayri Müslimlere kadar uzatılabildiğinden birlik ve beraberliğimizin, İslam’ın hoşgörüsünün açık bir göstergesidir.

Manas Üniversitesi olarak son üç yıldır milletimizin birlik ve beraberliğinde tutkal vazifesi gören ramazan kültürünün canlandırılması için birtakım etkinlikler düzenliyoruz. Bunlardan biri de “Sokak İftarı”dır. Sokak İftarı, Türkiye’de son yıllarda sıkça yapılan bir uygulamadır ve artık gelenekleşmiştir. Sokak İftarı, evlerimizdeki küçük ölçekteki kardeşliğimizi, beraberliğimizi daha büyük bir birlikteliğe dönüştürmektedir. Biz de son üç yıldır Üniversitemizde Sokak iftarı geleneği başlattık. İlk yıl bin beş yüz kişiyle başlayan geleneğimizi, geçen yıl üç bin kişiyle gerçekleştirdik. Bugün bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nde havanın kısmen yağışlı olmasına rağmen üç binin üzerinde davetlimizle sokak iftarımızı yaptık. Birlikteliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirdik.

Mübarek Kadir gecesindeki birlikteliğimiz, iftar sevincimizi çoğalttı. Kardeşliğimizi pekiştirdi. Bu buluşma, kültürel mirasımıza sahip çıktığımızın göstergesi oldu. Bizde, kimliğimizi koruyarak geleceğe emin adımlarla yürüyeceğimize ilişkin bir bilinç ve şuur oluşturmaya katkı sağladı.

 Kıymetli misafirlerimize bu kutlu günde bizimle beraber oldukları için tekrar çok teşekkür ediyorum. Bu vesileyle, Kadir Gecenizi tebrik ediyorum. Gelecek hafta çarşamba günü idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı’nızı kutluyorum. Sevgi ve kardeşlik duygularımızın coşkuya dönüştüğü bu mübarek günlerin Türkiye’mize, Kırgızistan’ımıza, Türk-İslam dünyasına ve tüm insanlığa sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum.

Sevgi, saygı ve hürmetlerimle…

Prof. Dr. Alpaslan CEYLAN

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Rektörü

    Sosyal medyada paylaşın