2017-02-24


“Türkçenin Kelime Türetme Kapasitesine Teorik Bir Yaklaşım” Konulu Bir Seminer Sunuldu


Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mütercim-Tercümanlık Bölümü Başkanı Prof.Dr. Ceyhun Vedat Uygur, 20 Şubat 2017’de Kasım Tınıstanov Konferans Salonunda “Türkçenin Kelime Türetme Kapasitesine Teorik Bir Yaklaşım” konulu bir seminer sundu. Prof.Dr. Ceyhun Vedat Uygur, sunduğu seminere Mütercim-Tercümanlık Bölümü, Türkoloji Bölümü ve Yabancı Diller Yüksekokulu öğretim elemanları ile çok sayıda öğrenci katıldı. Türkçenin Kelime Türetme Kapasitesine Teorik Bir Yaklaşım konulu seminerde Prof. Dr. Uygur “Türkçenin zengin anlatım gücünü yansıtan kelime türetme yollarından fiilden fiil ve fiilden isim türetme ekleriyle 360 fiil esas alınıp türetme yapıldığında 17.000 kelime türetmek mümkündür. Bu durum diğer türetme ekleriyle birlikte daha büyük sayıya ulaşacaktır. Türkçenin bütün lehçe ve ağızlarında aynı yöntemle kelime türetme kapasitesi olduğunu, bazı kavramlara yeni ad aramak yerine bazı türetme ekleriyle oluşmuş kelimeler herhangi bir kavrama ya da terime ad olmaya hazır durumda bekliyor. Ağızlarda yaşayan çok sayıda kelimenin edebi dilde olmamasına rağmen halk dilinde yaşamaktadır. Sözlükte aradığımızda bazı kavramların, fiillerin, nesnelerin adlarının bulunmadığını görsek de bu Türkçede yok demek son derece yanlıştır. Mutlaka ağızlarda, lehçelerde mutlaka karşılığı vardır.” dedi.

Prof.Dr. Ceyhun Vedat Uygur, Türk Dilbiliminin kurucusu Prof. Dr. Doğan Aksan’ın Türkçemizin gerek fonetik, gerekse de morfolojik açıdan diğer dillere nazaran daha güçlü olduğu su götürmez bir gerçektir. Her ne kadar bazıları sadece bizim dilimiz olduğu için onu üstün gösterdiğimizi düşünse de, bunu ana dili Türkçe olmayan dil bilimciler bile söylemektedir. Türkçenin çekim gücü, kelime hazinesinin genişliği, ahenk unsurlarına uyumluluğu… gibi tüm özellikleri sıralanınca, eminim siz de Türkçenin gücünü daha iyi anlayacaksınız. Doğan Aksan’ın Türkçenin Gücü adlı eserinde ifade ettiği yazıdan örnek vererek Türkçenin gizli kelimeler zenginliğinden söz ederek sözlerine son verdi.

“Gizli sözcük zenginliği: Türkçede genelde kullanılmayan bir çok gizli kelime vardır. Genelde kullanılmayan kelimeler dilin parçası sayılır mı hiç diyeceksiniz. Başka dillerde sayılmayabilir ama Türkçede sayılmalıdır. Eğer bir kişi bu gizli kelimeyi kullanacak olursa karşıdaki de bunu anlayacak olursa nede sayılmasın. Sözcük köklerini ve isim yapan ekleri terk etmediğimiz sürece gizli kelimeler de bizi terketmez, her an kullanılmayı beklerler. Türkçenin binlerce yıl ayakta kalabilmesinin sırrı da belki burda yatmaktadır. Türkçede atıl bekleyen kelimeler o kadar çoktur ki bazı dillerin kelime sayısından bile fazladır. Gizli olan ve olmayan kelimelere örnek verelim; Ver- kökünden vergi türetilmiştir günümüzde kullanılmaktadır yani gizli bir kelime değildir, oysa al- kökünden algı kullanılmamaktadır, Dilenci insanlardan algı topluyordu. cümlesi sizce ne manaya geldiği az çok anlaşılmıyor mu algı = sadaka değil mi?. Duy- kökünden duygu, gör- kökünden görgü kullanılmaktadır, dur- kökünden durgu ise kullanılmamaktadır. Trafik durgusuna yakalandım. gibi bir cümle kurduğumuzda (ilk defa kullanıldığı için tuhaf gelebilir) bu cümlenin de ne manaya geldiğini anlayabiliriz. Gizli kelimelerim sayısı sadece köklerle sınırlı değil, bir ekle yetinmeyip ikinci ve üçüncü eklemeler yaparak aynı kelime üzerinde kelime türetme olasılık sayısını arttırmak mümkündür. Durguluk, durguç, durgucuk vs.”

Seminerin son bölümünde Prof.Dr. Mehmet Aydın, Doç.Dr. Burul Sagınbayeva, Öğr.Gör. Muhittin Gümüş seminer konusuna katkıda bulunmak amacıyla çeşitli yorumlarda bulundular. Öğrencilerin soruları cevaplandırıldıktan sonra Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Layli Ükübayeva, Prof.Dr. Ceyhun Vedat Uygur’a başarılı sunumundan dolayı teşekkür ederek şunları söyledi: Bu tür faydalı seminerler her ay yapılmalı. Eğer bu konu bir bilimsel sempozyumda sunulsaydı 15 dakikadan fazla dinleme imkânı bulunmazdı. Üniversiteye ve bilime katkı sağlamak isteyen bütün hocalarımızı kendi çalışma alanlarıyla ilgili yeni sunumlarını bekliyoruz, dedi.